18 Ekim 2011 Salı

kaydedilmiş iç ses [2]

olay tamamlanmak ya da bütünleşmek falan değil; rahatlamak.

sigaranın ciğerlerden vücuda yaydığı, yiyeceklerin mideyi doldurmasındaki, yastığın soğuk tarafındaki rahatlık gibi. marka farketmez. bahçesi, fabrikası, kumaşı farketmez. istenilen sadece rahatlık. ve bu yüzden insanlar bu rahatlamaya eriştiklerinde, rahatlamanın belirsiz bir süreç sonra bitecek olmasına aldırmazlar. bu ihtimali hızlı ve yüzeysel bir şekilde, kendilerini rahatsız etmeyecek şekilde geçirir akıllarından. ve bu yüzden en küçük bir sorunda bile bu rahatlamanın sona ereceği ihtimalinden korkarlar, endişeye kapılırlar. bazıları daha konforlusunu gördüklerinde, elindeki rahatlığı bırakır ve diğerini hedef alır. kendisi farkında olmasa bile, hedefine varış süreci onu dozaj dozaj rahatlatır. bazıları çabuk tüketir rahatlıklarını ve yeni rahatlamalara koyulurlar. bazıları alıştığı rahatlıktan başka bir şey istemez. kimiyse yoksunluk içinde en çirkinine bile razı ve seçiciliğini kaybetmiş haldedir. insanlar diğer maddeler gibi sadece rahatlama aracı ama "temel rahatlama aracı". işte ayrıştığımız nokta burada. kim ne kadar rahatlamak istiyor?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder